Hakkında

 

                                        VAHŞİ GÜLLER NEREDE AÇAR

Koyu Kırmızı Siyah Güllerin nerede açtıklarını bellek unutkanlık yoluyla silmekte çocukluk arzuları ve anıları pembe huzur verici baygın kokulu gülleri geri istemektedir. Bellekte saklı kalmış çocukluk mekanlarının yetişkinlikle birlikte değişime uğrayarak düş kırıklığı yaratması ve acı veren görüntülere dönüşmesiyle çocukluk yeniden bir kez daha geri istenir. Kayıp ülke tüm elemanlarıyla arzu nesnesine dönüşmüştür.

Yetişkinlikle birlikte çocukluğun tüm nesneleri anlamlarını yitirir, devleşir ve ıssızlaşır. Herşeye karşın Betül Bapir ani bir kararla eline fırçasını alıp kendisinin bile algılamakta zorluk çektiği bir zaman aşamasında çocuklukla ilgili düşleri tuvallerinde geri çağırır.
.
Pembe güller çocukluğun kendisi olarak saf simgelere, çocukluk ormanının taze ve sade ağaçlarına denizin sözveren mavisine dönüşür. Sanatçının tuvaldeki kent betimlerinde çocukluk istemlerinin aynı renge boyadığı evlerin, sokakların, denizlerin arasında dolaşmaktayızdır şimdi.

Şimdi onun geri çağırdığı; geçmişle birbirine karışarak bir istem ileri sürer. Bu çocuksu istek düşlerin ve anıların yüklü hazinesini yoklamaya başlamıştır.
.
Bu yeniden yoklayışın zamanı ve mekanı hiç belli olmayıp bir kayıp zamanlar dizgesini oluşturur. Resim yapıldıkça o alanlarda dolaşılır, oralardan yükselen kokular duyumsanır.  Birdenbire fırçayı alıp kayıp ülkeyi yeniden kurmaya çalışma arzusu, sanatçının çocukluğunda oyun oynadığı tahta kent malzemeleriyle kurduğu mekanları anıştırır.
.
Sanat aslında bir oyundan başka nedir ki ! Özellikle naif sanatın kurallarında ve ifadesinde bulunan ilkel olmayan istek, vahşileşmemiş istek ana devindirici olarak saf yüreğin betimini verir. Bozulmamış, deformasyona uğramamış ve yozlaşmamış duyular evreni ve saf arzular naif resmin yapı taşlarını oluşturur.

 

Evet oyuncaklardan kurulan renkli kentler bu kez tuvalde dönüşüme uğramakta ve geçicilik, Vanistas-olgusuna başkaldırmaktır. Çocuk oyunu ciddileşmiş, içinde haberler taşıyan resimlere ve isteme dönüşmektedir. Tüm naif kompozisyonlarda olduğu gibi denzeyiş ya da andırış ötesi sanatçının arzuladığı bozulmamış kirletilmemiş zaman ve mekan çıkar ortaya. Sanatçı tarafından istenen dünya oldukça sade ve derecesizdir. Doğadaki gizli sessizlik, harmony, naif resmin baş devindiricisi olup, doğanın kendisinden ve varlığın kendisinden asıl olarak sağılandır. Bapir´in resimlerinde görülen masalsı atmosferde bekleyen evler, sakin denizler, minik adamlar, huzur istediğini dile getirir. Dünyanın giderek devleştiği, çapraşıklaştığı, büyüdüğü gerçekliğine karşı böyle bir istem.
.
İnsanlık böyle gökdelenleriyle, otoyollarıyla, dev gemileriyle, nükleer santralleri ve uzay istasyonlarıyla sanatçının karşısında ters bir görüntü oluşturmaktadır.
Tüm bu vahşete karşı saf yürekliliğin istediği mekan en değerli, en istenendir. Öyleyse o da resimleriyle insanı insan yapan bir yaşamın içine çağırır ve daha sağlam bir yaşam biçimine davet eder.
.
Duyarlı, çağrı dolu, çocuksu resimlerin sanatçıcı Betül BAPİR, belki de insanlığın ilerleme denen kavramsal buluşuna inanmamaktadır. Sanatçı aradığı huzuru çağın bu deli gidişinde bulamamasıyla; belirgin düş kırıklığını ve yaşamdan uzaklığını aykırı ve sürekli mekan oluşturarak verir. O bir değiş tokuş yapmak istemektedir. Tüm resimlerinde sürekli bir ilk bahar halini yaşanışının ve ardından kutsanışını görürüz. Çelişkisiz, ayrımsız bir dünya. Öte yakada da sanatçının amansız bir istanbul tutkunu olduğunu saptarız.
.
Sanatçı düşlediği ve olması gereken İstanbul´u çizerken takvimlerde hafif bir kaymaya neden olmaktadır. İlham perilerinin kenti İstanbul´la sanatçı arasında saklı bir bağın açığa çıkışını saptarız, resimlerde sanki İstanbul´dan başka kent düşünelemez ve varsayılamaz. Bu kentin başdöndürücü havasını sadeleştirerek tuvaline aktaran sanatçı, yaşamın çok çeşitli elemanlarının ve araçlarının fazlalağından kurtulmasını ve yerine İstanbul kentinin öz havasını istemektedir.                                                                           

                                                                             Gülseli İNAL